WordReference English-Turkish Dictionary © 2025:
| Temel Çeviriler |
| promote [sth]⇒ vtr | (advertise) | reklamını yapmak, tanıtımını yapmak geçişli f. |
| | Radio commercials promote various products. |
| | Radyo reklamlarında çeşitli ürünlerin tanıtımı yapılır. |
| promote [sth] vtr | (foster, encourage) | teşvik etmek geçişli f. |
| | | özendirmek geçişli f. |
| | Officials try to promote the use of seat belts. |
| | Polis memurları emniyet kemeri kullanımını teşvik etmeye çalışıyorlar. |
| promote [sb]⇒ vtr | (employee: give higher position) | terfi ettirmek geçişli f. |
| | The director wants to promote me to management. |
| | Müdür beni yönetime terfi ettirmek istiyor. |
| Ek Çeviriler |
| promote [sb/sth]⇒ vtr | (support) | desteklemek, destek olmak geçişli f. |
| | | arka çıkmak geçişli f. |
| | Our party tries to promote the candidate. |
| promote [sb]⇒ vtr | US (move up to the next school grade) | sınıf geçirmek f. |
| | The fourth grade students were promoted to the fifth grade. |
| promote [sb/sth]⇒ vtr | (sports team) (spor takımı, vb.) | tutmak geçişli f. |
| | | taraftarı olmak f. |
| | The fans promote the team enthusiastically. |
| promote [sth]⇒ vtr | (chess) (satranç) | terfi etmek, dönüşmek f. |
| | The pawn was promoted to queen. |
| promote [sb] over [sb]⇒ vtr | (promote [sb] else instead) (birisinden daha yüksek pozisyona) | terfi ettirmek geçişli f. |
| | He was really sad after finding out that his boss had promoted John over him. |